Özet:
Bu araştırmanın amacı, yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulamasının, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilimin doğası ve bilim-teknoloji-toplum ilişkisi boyutlarının gelişiminde geleneksel öğretim tasarımı uygulamasından daha etkili olup olmadığını belirleyebilmektir. Araştırma, Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı'nda öğrenim görmekte olan son sınıf öğrencileri ile Fen-Teknoloji-Toplum Dersi bünyesinde bir öğretim dönemi boyunca yürütülmüştür. "Ön test-Son test Kontrol Gruplu Deneme Modeli"nin esas alındığı araştırmada, hem nicel hem de nitel veri analizi teknikleri kullanılmıştır. Bilimin doğasına ve bilim- teknoloji-toplum ilişkisine dair öğrenci anlayışlarının belirlenebilmesi için ölçme araçları olarak kullanılan 5'li likert tipindeki Temel Bilimsel Okuryazarlık Testinden elde edilen veriler nicel olarak istatistiksel tekniklerle, açık uçlu sorulardan oluşmuş Bilimin Doğası Anketi ile Bilim-Teknoloji-Toplum Anketi'nden elde edilen veriler ise nitel olarak açık kodlama tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmanın deney grubunda yer alan öğrenciler, geliştirilen yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulaması doğrultusunda planlanan etkinliklere katılmış ve bir dönem boyunca yürüttükleri çalışmaları raporlaştırmışlardır. Araştırmanın kontrol grubunda yer alan öğrenciler ise geleneksel öğretim tasarımı uygulaması bağlamında öğretmen merkezli, didaktik sunuma dayalı bir süreç izlemişlerdir. Araştırmada ölçme aracı olarak kullanılan Temel Bilimsel Okuryazarlık Testinden elde edilen verilerin analiziyle ulaşılan bulgular yorumlandıktan sonra şu sonuçlar ortaya konmuştur: 1) Yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulaması, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilimin doğası boyutundaki anlayış düzeylerini, geleneksel öğretim tasarımı uygulamasına göre daha üst düzeyde geliştirmiştir. 2) Yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulaması, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilim-teknoloji-toplum ilişkisi boyutundaki anlayış düzeylerini, geleneksel öğretim tasarımı uygulamasına göre daha üst düzeyde geliştirmiştir. 3) Yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulaması, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilimin doğası boyutundaki anlayış düzeylerinin gelişiminde, cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşturmamıştır.4) Yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulaması, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilim-teknoloji-toplum ilişkisi boyutundaki anlayış düzeylerinin gelişiminde, cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşturmamıştır. 5) Geleneksel öğretim tasarımı uygulaması, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilimin doğası boyutundaki anlayış düzeylerinin gelişiminde, cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşturmamıştır. 6) Geleneksel öğretim tasarımı uygulaması, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilim-teknoloji-toplum ilişkisi boyutundaki anlayış düzeylerinin gelişiminde, cinsiyete göre anlamlı bir fark oluşturmamıştır. Araştırmada kullanılan diğer ölçme araçları olan Bilimin Doğası Anketi'nden ve Bilim-Teknoloji-Toplum Anketi'nden elde edilen verilerin nitel analiziyle ulaşılan sonuçlar ise şunlar olmuştur: 1) Yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulamasıyla birlikte öğrenciler, bilimin değer bağımlı olduğu, aynı kanıtların farklı yorumlanabileceği, yaratıcılık ve hayal gücünün bilimsel süreçlerin tümünde önemli olduğu, bilimsel sınıflandırmaların yapaylığı yönünde görüşler yapılandırarak bilimin doğası anlayışların geliştirmişlerdir. Bununla birlikte öğrenciler, teorilerin kanunlara dönüşebileceği, teorilerin doğrudan sınanabileceği ve bilimsel modellerin gerçeğin birebir kopyası olduğu yönündeki naif görüşlerini de yeniden yapılandırarak çağdaş bilimsel anlayışla uyumlu hale getirebilmişlerdir. 2) Yapılandırmacı öğretim tasarımı uygulamasıyla birlikte öğrenciler, teknolojinin araç geliştirme, tasarlama süreci olduğu, geliştirilen tasarımların kullanışlı ve ekonomik olmasının gerektiği, teknolojinin gelişiminin sosyo-ekonomik, siyasi politik faktörlere bağımlı olduğu, teknolojinin bilime araç-gereç temin ettiği yönünde görüşler yapılandırarak bilim-teknoloji-toplum ilişkisi anlayışlarını geliştirmişlerdir. Bununla birlikte teknolojinin salt bilimin uygulaması olduğu yönündeki naif inanışın da yemden yapılandırılabildiği görülmüştür. Yukarıda ifade edilen sonuçlar ışığında, araştırmanın, alanda yapılacak yeni çalışmalar için kaynak oluşturması ve yol gösterici olması umulmaktadır.